İş hayatında konum gereği astım olan birçok arkadaşım oldu. Ancak hiç sevmedim ast-üst ilişkilerini. Ben hepsiyle arkadaş olmaya çalıştım. Zaman içinde kazandığım tecrübe ve bilgi farkından dolayı verilen fazladan sorumluluklarım vardı. Yine de emretmedim, bir ucundan da ben tutup örnek olmaya çalıştım. Ben istemeden yapsınlar istedim. Bildiğim kadarıyla da fena değildim bu bu konuda.
Arada birkaç çürük yumurta oldu elbet. Gösterdiğim yakınlığa, samimiyete, dostluğa alışık olmayanlar terbiye sınırını, saygı sınırını hemen aşmaya kalktılar. Bu durumu görünce mecburen yönetici kimliğine geri dönmem icap etti. Görevini yapmasını istediğim adam bana sanki ondan büyük bir iyilik yapmasını istiyormuşum gibi davranınca sigortalarım hafif atıyor işte. O görevi beğenmiyorsan hiç çalışmazsın olur biter. Evet bazı işler angaryadır ama o görevdeyken onları ben de yaptım.
İlk işlerimden biri otelde gece resepsiyonistliği idi. Tam adı ile Night Auditor. Sabaha kadar resepsiyon ve kasadan sorumlu olduğum için o bölgeyi terketmemem gerekirdi. Gece çalışan bellboyun görev tanımında da bu yüzden Night Auditor’un yemeğini yemekhaneden getirmek vardı. Bu benim şahsi uşağım olduğu için değil, mecburiyetten böyleydi.
Bir gün bir bellboy bunu gururuna yediremedi ve babamın uşağı olmadığını belirterek bundan sonra yemeği getirmeyeceğini söyledi. Eh paşamın keyfi için bir tane daha Night auditor alınıp o yemekteyken ben, ben yemekteyken o gidelim gibi bir organizasyon yapıp gerçekleştirmek yerine mecburen yemek getirmeyi bir lütuf olarak görmeyen başka bellboy aldılar işe.
İşi günde bir kere sabah ekmek getirmek akşam da çöp toplamak olan adama arkadaş gibi davranınca çöp toplamak birden ağır gelmeye başladı herhalde ki bir gün ‘sizin çok çöpünüz oluyor’ diye şikayet etmeye başladı. Çöp miktarı normal ve aynıydı aslında ama had miktarı değişmişti.
İşi evi temizlemek olan kadın evin yeteri kadar temiz olmadığından şikayet etmiş en son. Bundan sonra o gelmeden önce köşe bucak temizleyeceğiz mecburen ki kendisi ile şöyle rahat rahat karşılıklı bir kahve içip günün stresini atalım.
İnsanlardaki bu hadmetre hakikaten problemli. Ben diyor muyum ne lan bu sistemler düzeltin de ben gelip bir enter’a basıp paramı alayım.





