Orta yaş sendromu

Zamanlaması açısından çok ciddi iki hatası var bu sendromun. Birincisi orta yaş diye son çeyrekte ortaya çıkıyor. İkincisi bu sendrom yirmili yaşlarda ortaya çıkarsa işe yarayabilecekken bok varmış gibi geç kalıyor.

Gençken orta yaş ve üstü insanlarda eleştirdiğim hatta yadırgadığım konuların ne demek olduğunu ancak onların yaşına gelince anladım. Mesela Borges’in Anlar şiirini okuyup beğendiğimde yirmili yaşlardaydım. Ancak bu beğenme bir kopyasını defterime koyup “vayyy beee” demekten öteye geçmemiş. Ben bunu ancak ellili yaşlarıma yaklaşırken anladım. (bilmeyenler için şiiri aşağıya bırakıyorum).

Yirmili yaşlarda önünde ertelenecek çok zaman oluyor diye, “önce bi hayatımı rayına oturtayım bakarız” diye, para yok diye, para var ama o para ile şunu yapmam gerek diye, vırt diye zırt diye erteleye erteleye yaşamışım. Ancak şimdi bu ertelemelerin ne kadar hatalı olduğunun farkına varıyorum ve Borges’i daha erken yaşlarda okumuş olmama, anlamış olduğumu sanmama rağmen aynı pişmanlıkları hissediyorum. Evet 85’inde değilim. Belki bir kısmını yapabilirim bu şiirdekilerin hala. Yalan yok, kaçırdığım ertelediğim bir sürü şeyi yapmaya çalışıyorum aslında fakat geç kaldıklarım ve artık yapamayacaklarım var ve bunların farkında olmak kötü hissettiriyor.

Kendimi kandırmakta kullandığım bir sürü bahanem olmuş. Ne yalan söyleyeyim çok da mantıklılar. Ama en nihayetinde bahaneler işte…

İnsanın, yaşayamamak, hayatı emememek, deli gibi gezememek, güneşin altında yatamamak için bahanesi olmamalı.

Orta yaş sendromları hemen bir kanun hükmünde kararname ile okul sonrasına çekilmeli. Geç kalınmamalı hayata.

ANLAR
 
Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde, daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doğuşu izler,
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
Ama işte 85’indeyim ve biliyorum…
ÖLÜYORUM…
 

Jorge Luis BORGES 

Facebooktwitterredditpinterestlinkedinmail

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.