Elinde olmadan, kontrolün ve bilincinin dışında bir coğrafyada, ailede, kültürde doğuyorsun. Ne kadar şanslı olduğunu ve bunlarla övünmen gerektiğini öğretiyorlar sana. Hatta diğer zavallılar gibi olmadığın için şükretmen gerektiği öğretiliyor. Hiç tanımadığın birilerinin kurduğu bir ülkenin, hiç tanımadığın insanlarca nasıl işgal edildiği ve yine hiç tanımadığın başka insanların onu nasıl kahramanca kurtardıkları anlatılıyor uzun uzun.
Bazen bu ülke olmuyor da din oluyor. Dedelerinin nasıl muhterem insanlar oldukları, onların mistik hikayeleri, nesilden nesile eklenerek büyüyen masallar, efsaneler ile dolduruluyor kafan. Mantıksız gelen hiçbirşeyi sormaya cesaret bile edemeyeceğin bir sistemde işleniyor herşey beynine.
Kendi küçük dünyamız oluşturuluyor yavaş yavaş. O dünyanın dışını görmedikçe, bütün dünyanın o olduğundan emin yaşıyorsun. Bu anlatılanlar için hayatından vaz geçmeye, ölmeye hazır hale geliyorsun.
Bir gün içindeki kurt başını yukarı kaldırmanı ve etrafına bakmanı istiyor senden. O hengamenin arasında başını kaldırınca dünyanın aslında ne kadar da büyük olduğunu farkediyorsun. Birden bir o küçük dünyadaki herşey soru işaretlerine dönüşüyor. İçinde ferah ferah yaşadığın dünyanın aslında ne kadar küçük olduğunu gördüğün anda, birden dar gelmeye başlıyor. Aslında daha büyük bir dünyanın içinde daha rahat edebileceğini görüyorsun. Küçük dünyalıların diyarından büyük dünyalara doğru çekiyor birşeyler seni. Beynin, bedenini de sürüklüyor peşinden ve kendini başka diyarlara göçmüş buluyorsun bir gün.
O başka diyarlardaki küçük dünyalılar o koskoca dünyayı küçücük hale getirinceye kadar bir müddet rahatlıyorsun.
Sonra bir gün anlıyorsun ki daha büyük dünyalara göçmek dünyayı büyütmüyor. Küçük dünyalılara büyüğü göstermek de işe yaramıyor. Belki korkudan belki alışkanlıktan kafalarını kaldırmak istemiyor insanlar. İşte o zaman kendini daracık bir kutunun içine hapsedilmiş olarak buluyorsun. Derin bir nefes bile alamayacak kadar dar.
Keşke IQ sınavı ile vize alınabilen, vatandaşı olunabilinen bir ülke, bir dünya olsa. Zira çok sıkıldım ben bu beynini buruşturmayanlardan.