Yirmili yaşlarda çalıştığım bir şirkette, müdürümün bir tiki vardı. Adam konuşurken ağzını sağ alta doğru gererdi arada. Konuşurken benim gibi karşımdakinin hareketlerini, gözlerini sıkı gözlem altına alan birisi için o müdür, imtahan sayılırdı.
Her konuşmasında takılırdım. Ne zaman tikin devreye girdiğini frekansını anlamaya çalışırdım. Yok ilginç birşey bulamadım. Ama artık kafayı ne kadar taktıysam bir departman toplantısında birşey yumurtlayıverdim. Belki onbeş kisinin olduğu bir ortamda adam konuşma yapıyordu. Departman bilgi işlem olduğu için hepimiz ya bilgisayar programcısı ya analistiz. Tip seri bir şekilde başladı. Alçak bir sesle “Müdürümün Screen Saver devreye girdi” dedim. Nasıl duydu herkes anlamadım ama ciddi bir kahkaha patladı odada.
Bir çocukluk arkadaşımda da gözlerini kırpıştırma ile ilgili bir tik vardı. Nam-ı diğer “Selektör”.
İstemsiz kas hareketlerine Tik diyoruz bulmacalara göre.
Bende de sanırım yazmak tik olmuş. Yıllardır her yere yazmışım. Bir sürü eski defter, mektup, dosya kağıdı, hatta ufak tefek not kağıtları bile çıkıyor sağdan soldan. Kısaca benim tikim daha kompleks ama istemsiz fakat istekli bir kas hareketi.
Tedavi olmuyor ama okununca iyi geliyor.