Bilgisayar programcıları için birşeyin olmaması ile sıfır olması arasında fark vardır. Yokluk ile var olmamak arasındaki fark gibi. Birşeyin yok olabilmesi için önce var olması gerekir. Çayınıza koyacağınız şeker yoksa ve eksikliğini hissediyorsanız şeker yoktur. Ama hayatında hiç şekerle tanışmamış birisi için şekersiz çay, olabileceği en mükemmel konumdadır. Yani şeker var olmamıştır. Dolayısıyla yokluğunu anlayamaz insan. Eksikliğini duymadığınız bir şey sizin için var olmamıştır. Dolayısıyla istemezsiniz. Özlemezsiniz.
İlkel bir kabilede günümüzde yaşayan birisi için, akıllı telefon diye birşey yoktur. Sıfırdır. Ancak bu akıllı telefonun var olmadığı anlamına gelmez. Kuantum’u anlayabilmen için önce kalıplaşmış, kemikleşmiş, kireçlenmiş düşünce yapını kırman gerekir. Her kırdığın kalıp ile daha özgür düşünmeye daha renkli görmeye, daha farklı bir açıdan bakmaya başlarsın.
Hayat algımız baktığımız pencereden gördüklerimiz kadar. Ne kadar genişletebilirsek o kadar bağlanıyoruz hayata. Çünkü o kadar var oluyor herşey, bizim için. Birşeyleri var etmek için öğreniyoruz. Öğrendikçe istiyoruz, istedikçe ulaşmaya çabalıyoruz, çabaladıkça hedeflerimiz oluyor, ulaştıkça yeni birşeyler öğreniyoruz ve var ettiklerimizle var oluyoruz.
Hayata olan bağlılık, öğrendiklerimizle doğru orantılı. Bugün radikal inançlar uğruna ortalığı kana bulayan ve kendilerini öldürenler; pencerelerini küçücük bırakan, karanlıkta oturan insanlar işte. Doğru bir başlangıç yapamazsan hayata neyi nasıl öğrenmen gerektiğini bile anlayamazsın. Kısaca pencerenin büyüyebildiğinden haberin olmaz. Bir mum alevini güneş sanıp oturursun odanda.
Herhalde en zor olanı ilk kalıbı kırmak, sürüden ayrılma korkusu inanılmaz güçlü insanlarda. “Ama herkes böyle diyor”, “beni dışlayacaklar” diye düşündüğün zaman aklına yatmasa bile kabul etmeye başlarsın kalıpları. Birşey seni rahatsız eder ama söylemezsin.
Ama bir kere de kırınca bağımlısı olursun ışığın. “Acaba bakmadığım açı kaldı mı?”, “Görmediğim acaba neler var ?”, “Daha ne kadar büyüyebilir bu pencere ?” derken bağımlısı olursun öğrenmenin, beynini esneterek kullanmanın.
Sıfır; “YOK” demek değildir. Sadece henüz bilmediğiniz ve öğrenilecek şeylerin olduğunun işaretidir. Bir çeşit başlangıç noktası. Sıfır noktası…
Tesellî aradığım bir anda denk geldim… Sıfırdan başlıyacağım işlerimde yardımcım olacak bazı kısımları ‘Kömür’ ‘lüğe atıyorum. :))