Bundan birkaç sene önce çalıştığım bir şirkette, dikkatimi çekmişti. Programcıların masasında birer sarı ördek duruyordu. Hani şu bebeklerin, banyo yaparken küvetlerine konan plastik ördeklerden. Önce bir şakadır veya saçma bir sebebi vardır diye üzerinde durmadım. Aradan aylar geçtikten sonra bir gün lafı açıldı da anlattılar.
Aldıkları bir eğitim esnasında, konuşmacı sorunları çözmek hakkında konuşurken beynin işleyişini anlatıyormuş. Beyin bir sorunu çözmeye çalışırken, belli bir kısmını kullanır. Diğer tarafları aktive edebilmek için beynin nasıl çalıştığından biraz anlamak gerekir demiş. Mesela yabancı bir dil ele alındığında, okuma, yazma, anlama beynin bir tarafında yoğunlaşırken konuşma başka bir tarafında gerçekleşir. Dolayısıyla “anlıyorum ama konuşamıyorum” dendiğinde, bunun arkasında hakikaten bilimsel bir gerçek de yatar. Konuşabilmek için kendinizi konuşmaya zorlayarak o bölgeyi uyarmanız gerekir.
Sorun çözerken de konuşma ile ilgili bölümlerin de taşın altına elini koyması için, sorunu sesli olarak anlatmanız, yani o bölgeyi uyarmanız gerekmektedir. Eğitmen bu aşamada şöyle demiş “Yanınızdaki arkadaşınıza sorunu anlatmaya başlayın. En başından hiç konuyu bilmiyormuş gibi anlatın. Daha anlatırken çözümün aklınıza geldiğini göreceksiniz. ”
Dinleyicilerden biri sormuş “Peki yanımızda bizi dinleyecek kimse yoksa ne yapacağız?” Eğitmen de durur mu yapıştırmış cevabı … yok yok… Sulandırmayayım konuyu. Eğitmen işte o zaman şunu önermiş “Masanıza bir sarı ördek koyun, kimse yoksa ona anlatın. Karşınızda sizi dinleyen bir arkadaşınız varmışçasına anlatın sorununuzu” demiş.
Bunun üzerine yönetici ertesi gün hepsine birer sarı ördek hediye etmiş.
Bu hikayeyi dinledikten sonra, uyguladım hakikaten işe yarıyordu. Hatta son zamanlarda en iyi arkadaşım o sarı ördek olmaya başladı. Kimseye anlatamadığım sorunları, ördekle paylaşıyorum. Valla çıkarı olmayan, art niyeti olmayan, laf taşımayan, lafı başka taraflarından anlamayan iyi bir dinleyici. Baktım iyi arkadaş olduk, şehire gezmeye falan götürmeye başladım onu.
Nereye götürürsem götüreyim hiç şikayet de etmiyor inanır mısınız?