Taşları boyamak

Liseye gittiğim dönemdi. Yazın Çınarcık’ta sezonluk tuttuğumuz evde yaz tatilini geçiriyorduk. Birkaç sezondur gitmenin avantajı olarak her yaz gelen veya oralı olanlarla sohbeti ilerletmiştim. Yazın ortasından itibaren kaldırıma tezgah açarak o yazın sonunda okulun açılacağını “müjdeleyen” ve kokulu silgi, cicili kalem satan Profosör Atilla, birkaç sezon gidip de tanışmayan kimsenin kalmadığı meşhur Erkan Abi, pansiyoncu Kadir abi gibi, hatta ismen tanımasam da plaj boyunca, simaen tanıdığım yazlıkçılar. Ve o sene yeni görmeye başladığım “Fuck Off“.

Gerçek adını hiç öğrenemedik. O dönemin meşhur bir Atari oyununda dbd759883c0110397de6e8f78db741efsürekli birinci olup sabah erkenden oyundaki sınırlı harf yazılabilen en iyiler listesine yazdığı “Fuck Off” bizim için onun ismiydi. uzun kıvırcık saçlı 20 li yaşlarında birisiydi. üzerinde genelde paçası kesilmiş bir kot şort ve eski bir tişört olurdu. Ayağında da espadril. Sık sık rastlardık ona sahilde. Kimseyle konuşmazdı. Sabah erkenden kalkıp sahilde orta büyüklükte taşlar toplar sonra onlara yağlıboya manzara resimleri yapardı. Güzel de yapardı. Öğlene doğru boyası kuruyan resimlerinden bir tane satar ve yemek yemeye giderdi. Sonra başka bir noktada başka bir tane satar bir bira alırdı üstüyle de Atari oynardı. (zaten günde 4-5 resim anca yapardı). Akşama doğru sattığı resimle de akşam yemeğini yerdi. Herhalde bir iki resimden artanlarla da boya alıyordu.

Bu adam annelerimizin bize gösterdiği kötü örnekti o dönem. “Bak okumazsan böyle olursun. Gördün mü o resmi satamazsa aç kalacak işte” derlerdi. Hep bu öğütle adamın sefil bir hayat yaşadığını düşündük. O gazla, bir meslek sahibi olmak, onun gibi olmamak için uğraştık. Sorumluluk sahibi olup çok çalışmalıydık. Öyle sorumsuz ne yiyeceği nerede uyuyacağı belli olmayan bir adam olmamalıydık.

7699c8b864da50b30af7566e9336461bHatta öyle çok çalıştım ki bazı yazlar hiç tatil yapmadım. Aman tatile çıkma bu sene çok zor durumdayız sen çıkarsan bu işler duracak dediler, işler durmasın diye tatil yapmadım, tatil parasını ayrıca verelim ama tatile çıkma dediler, aldığım arabanın taksidindeki açık için çıkmadım.

Her çıkamadığım tatilde aklıma Fuck Off geldi. Her altında ezildiğim sorumlulukta, taşların üzerindeki resimler gözümün önündeydi. Onun gibi olmamalıydım ama zaman içinde, yaşam adına hep O, bana gol atan adam oldu.

Zaman geçtikçe Fuck Off’tan nefret ettim. Benim yapamadıklarımı yapıyordu bu kıvırcık. Yaz boyunca güneşin altında yatıyor, denize giriyordu. Ben yeni bir araba alıyordum, adam güneşin sıcağını hissedip yatıyordu. Ben arabaya birşey olmasın diye sigorta, kasko parasını kazanmak için tatile çıkamıyordum, adam denizden çıkmıyordu. Ben benzini ve vergisi için daha da çok çalışıyordum adam otostop çekiyordu. Ben yemek yiyordum, hatta kilo alıyordum bol bol. Sonra onları vermek için zaman harcıyordum. O çok değerli zamanı. Fuck Off zaten fazla yemediği için hiç bununla vakit kaybetmiyordu. Adam hayatı emiyordu göz göre göre.

Arabayı borçları ödemek için sattığım gün Fuck Off benim gözümde artık sadece hayran olduğum, hiç bir zaman onun gibi olamayacağımı bildiğim ama hayallerimde hep o olduğum bir kahramandı.

Hayat boyu biriktirdiklerim ayağıma dolandığında hep Fuck Off’a öykündüm. En değer verdiğim kitaplarım bile koyacak yerim olmayınca ayağıma dolandı.

picture_7_1241423375Sonra bir gün aynı Fuck Off gibi yaşayan bir arkadaşım oldu. Hiç kimse ama hiç kimse anlamadı neden onunla arkadaş olduğumu. Cebinde genellikle 5 kuruşu olmazdı. Hiç bir zaman geri ödemeyeceğini bildiğim küçük borçlar alırdı benden, Dışarıda yemek yesek, ben ısmarlardım. Hiç beklemedim onun ısmarlamasını. Çoğu geceler kalacak yeri olmazdı. Salondaki koltukta uyurdu. Anlattığı her şeyin yalan olduğunu bilirdim. Bir gün bile inanmadım anlattıklarına ama hiç yüzüne vurmadım.

O benim asla olmayı başaramadığım yanımdı. Bir bakıma evde Fuck Off besledim yıllarca. Hiç dokunmadı ona verdiğim borçlar. Zaten geri de istemedim hiç. Sonra ben daha da büyük sorumluluklara batınca gitti. Ben de ittirdim biraz itiraf ediyorum.

Eskiye baktığımda, bir gün tekrar genç olsam, bu kafayla asla yapamam biliyorum ama en çok sorumsuz biri olmayı dilerim herhalde. Taşları boyamak, güneşi emmek isterdim. Otostopla gitmek, gidemediğim yerde kalmak ve gene taşları boyamak. Annem duymasın ama bir sefer sorumsuz bir hayat yaşamak isterdim.

30 yıldır düşünüyorum da bir Fuck Off olamadım şu hayatta…

 

Facebooktwitterredditpinterestlinkedinmail

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.