Bu içimdeki öğrenme bağımlısı var ya, artık hiç doyuramaz oldum onu. Taaa ilk başta dur demeliydim ama anlayamadım işin bu boyutlara geleceğini.
Geçen senenin listesinin neredeyse sonuna geldim ki aşağı yukarı 18 başlık vardı. Bu sene için liste daha karışık. Her öğrenilen konu kendi ismini silerken alt ve yan başlıklarını ekliyor listeye. Anlık kısa bir huzur ve “haaaa anladım !..“ın ardından “peki öyleyse bu ne?” geliyor. Yıllardır böyle. Zamanla dünyayı anladıkça geçer sandım ama geometrik olarak artıyor malesef. İnternet işimi biraz kolaylaştırmasaydı şimdiye daha beter bir durumda olabilirdim.
Normal birşey mi şimdi 40 yaşını geçmişken fraktal geometri ve kaos teorisini merak etmek ? Aklı baiında adamın işi mi bu saatte arapça öğrenmek için kitaplar sipariş etmek ?
Öğrendiklerimi organize etmek de ayrı bir sorun. Defterlerde tuttuğum notları yağmurlu bir günde defteri ıslatıp, mürekkepler birbirine girince bıraktım. Dijital ajandaya geçtim ama onun da pil değiştirme esnasında hafıza silinince, tekrar kağıda döndüm. Bu sefer dosya kağıtlarına yazıp scan ederek tuttum notları, sonra her yazdığımı dijital olarak hafızasında tutan kalemler denendi. Fakat sonradan bu notların arasında birşeyler bulmak ciddi sorun olmaya başladı.
Son 1 senedir kendi wiki sitemi açtım. Benden başka herkese açıktı ama güvenlik sorunu çıktı sonra. Ben de artık benden başka kimsenin giremeyeceği hale getirdim. Şimdi ne ararsam bulduğum organize bir wiki sitem var.
Aklımdan geçenleri ve çeşitli konulardaki tecrübelerimi yazdığım bir sürü blog var. Anlık olarak tepki verdiğim sosyal medya hesaplarım var. Burası var.
Ancak bir sorun var. Bunları konuşup tartışabileceğim kimse yok. Ben diyorum “fraktal geometri”, karşımdaki diyor “kesin şampiyonuz”.
Bilgi insanı anormal bir yalnızlığa itiyor. İşte bu yüzden tedavi edilmeli içimdeki bağımlı.
Merhaba;
Epifani bağımlılığı diye internette aratıyorum bir site vardı (https://www.youtube.com/watch?v=HgpkQZPzCfw)
öğrenme bağımlılığı diye aratınca sizin siteniz çıktı.
internette bunun bahsi geçmemesi çok enteresan.
aynı dertten muzdarip birini bulmak iyi oldu.
Belki benimki daha hafiftir, erteleme hastalığıyla beraber.
Tarayıcı geçmişimde yüzlerce site var, “öğrenilecekler” klasöründe.
hatta (http://umutsimsek.blogspot.com.tr/2014/12/ogrenilenlerin-kalc-olmas-icin.html) aralıklı öğrenme sistemini kullanayım, haftada ayda bir tekrar edeyim öğrendiklerimi belirli periyotlarla diye, o da erteleme hastalığına kurban gitti.
Sizin daha stabil bir sisteminiz varsa öğrenmek isterim.
Nebuch benim de cok sevdiğim ve fikirlerini gerçekten önemsediğim bir vlogger. Fakat benim bu yazıda anlatmak istediğim şey tam olarak bu değil. Evet o videodaki durumu tecrübe ettiğim çok şey olmasına rağmen ben gün içinde bir sürü soru oluşturuyor ve bir sürü araştırma ile o sorulara cevap bulmaya calışıyorum. Her cevap baska sorular oluşturuyor. Sonuçta sorulardan konuya, konulardan konseptlere uzanan bir merak ile kendimi çok farklı bir çok konuyu öğrenmeye çalışırken buluyorum.
Öğrendiklerimi hafızamda tutmak gibi bir çözüm yerine ben bunları yazmayı tercih ediyorum. Ben kendimce eski bir C++ tekniği gibi “pointer“lara dayalı bir yöntem geliştirdim. Pointer bilginin kendisini değil bilginin içinde bulunduğu hafıza adresini tutmaya yarayan değişken türüydü. Şöyle ki; Bir konuyu önce ana hatlarını anlayacak kadar öğreniyorum. Eğer detaylarına inmem gereken bir durum olursa, mutlaka can alıcı yerleri not alıyorum. Sonra bu notları defter veya wiki veya bazen bir blog sayfasında topluyorum. Çünkü bu detayları unutacağımı biliyorum. Ama nereye yazdığımı veya notlarımın neresinde olduğunu görsel olarak hatırlıyorum. Sonuçta lazım olduklarında yazdığım can alıcı kısımları okuyor ve aşağı yukarı ilk öğrendiğim seviyeye geri dönüyorum.
Arkadaşlarımın artık alıştığı ve kendi tabirleri ile “Aç bakalım kutsal kitabı ne yazıyor?” dedikleri aşırı kalın defterimi ve wikimi yanımdan ayırmıyorum. Çünkü ikisine de gün içinde kaç not aldığımın ve kaç defa okuduğumun haddi hesabı yok.
Anladığım kadarıyla bilgiyi ya kâgitta yada dijital ortamda tutuyorsunuz, buna rağmen indeks mutlaka dijital.
Not almayı pek beceremedigimden, bilginin kendisini de dijital olarak saklamayı tercih ediyorum. hatta 2000 yılında girdiğim ÖSS’nin sınav numarasi hala sim kartımda durur. Dijital bilgiyi muhafaza edebileceğime inandığımdan hersey dijital tabanlı olsun istiyorum ama mükemmel bir sistem aradığımdan hala ilerleyebilmiş değilim.
Kaynagim devamlı internet, bundan dolayı bazen .doc .ppt .html .jpg .gif uzantılı dosyaları indiriyorum bilgisayara.
Aslında şimdi aklıma geldi mac’lerde etiketleme var dosyalar için.
Bunu “sağlık” klasörü üzerinde denemem lazım.
Etiketleme de zamanla çorba gibi olacak, “biyoloji” etiketi yerine zamanla “genetik” hashtag’ini de kullanabilirim, yada protein sentezini, “biyoloji” mi yoksa “vücut geliştirme” ile mi etiketlesem.
Yine başka sorular, bu sorulardan dolayı sistemi kuramadım zaten o yüzden de bir sürü dosya başı boş duruyor. 🙂
Dostum Wiki en nihai çözüm bence. Hem telefondan hem bilgisayardan rahatlıkla ulaşılabiliyor ve bir yazıyı farklı konuların altına bağlamak da çok kolay. Bu bahsettiğin kataloglama benim de derdimdi uzun bir süre. Şimdi hem arama özelliklerini kullanabiliyorum hem birbirleri ile ilintili konuları bulabiliyorum hem de basit birkaç plugin sayesinde sadece yetkisi olanların ulaşabildiği bir alanda gizli bilgileri saklayabiliyorum. Üstelik yazıların içinde resim çizim vs de tutuyorum. Kesinlikle tavsiye ederim.
https://wiki.python.org/moin/FrontPage bunun gibi mi oluyor?
http://minecraft.gamepedia.com/Block bu ise normal site sanırım biraz daha işlevsel görünüyor.
wikide açılan sayfa, wikinin alt sayfası oluyor sanırım.
nesne tabanlımıdır, html, asp, php vs. bilmek gerekecek mi acaba bunun için?
offline ken daki ulaşabilmek isterim. Web sayfasında kullanılacak metalar için (jpg, doc vs) bilgisayardan senkron özelliği olurmu ki,
Sizlere sosyal medyada ulasmak istiyorum
Sizin gibi düşünen bir arkadaş takımına ihtiyacim var.
Çünkü ben de sürekli yalnızlasiyorum
Cevaplarinizi burada goremeyebilirim. Mail atarsaniz sevinirim