Kahve içmeye başladığımda daha ilkokula gitmiyordum bile. Yazları birkaç günlüğüne köye giderdik. O zamanlar küçük bir Trakya köyü olan Sazlıbosna benim çocukluğumda köyümüz diyebileceğim tek yerdi. Dünya tatlısı bir büyükannem vardı. Anneannemin annesi yani.
İlerlemiş yaşına rağmen her fırsatını bulduğunda en büyük keyfi ve tiryakiliği olan kahvesini yapardı. Divanın altından çıkarttığı küçük tahta kutudaki ispirto ocağını yakar, kutudan cezvesini alır, usul usul suyunu koyar kahvesini ekler ve ispirto ocağıın cılız ateşinde hazırlardı kahvesini. Hazırlayınca da iki fincan çıkarır doldurur ve birini bana verirdi. Büyük bir ayrıcalık olarak (yada ben öyle gördüğüm için) onunla her seferinde karşılıklı kahvemizi yudumlar kıtlama şekerlerimizi emerdik. O küçük yaşımda ailenin en büyüğü ile kahve içebilmek benim için ne de önemliydi ama.
İşin garibi ben o kahveyi çok severdim. Hiç bir çocuk kahve içmezken hele sade kahveyi hiç içmezken ben kokusundan tadından herşeyinden çok hoşlanırdım.
Yıllar içinde benim en büyük tiryakiliğim haline geldi. Neredeyse 40 yıldır aralıksız içerim. İlla Türk kahvesi olacak diye bir derdim de yok. Kahve olduktan sonra, hele de sert olduktan sonra farketmiyor. İnsanların uykusunu kaçırıyormuş. Hiç bir fikrim yok bu konuda. Daha hiç uykumu kaçırmadı.
Sabah kalktığımda içeceğim o ilk kahveyi hazırladıktan sonra odaya yayılan koku var ya. İşte ben onu kokladığım anda yaşadığımı hissediyorum. O kahve kokusu bana 40 yılın iyi anılarını getiriyor, bütün mutlu anlarımın özdeşleştiği o ilk yudum hayat enerjim oluyor. 20 yıldan fazla sigara da içtim ama aynı şey değil. Kahve bambaşka birşey.
Sabah işe geldiğimde girişteki “Coffee Shop”tan gelen yoğun kahve ve tost kokusu ise iş kötü bile olsa, iş yerini sevmek için yeterli sanki.
Tiryakilik ilginç birşey. Tutkuyla bağlanmak demek. Dikkat ettiniz mi peki; biz aslında hep kalp atışlarımızı hızlandıran şeylerin tiryakisi oluyoruz. Kahve, çay, sigara, kola, alkol içlerindeki kafein, tein, nikotinden dolayı kimyasal olarak kalp atışlarını hızlandırıyorlar. Spora olan bağımlılık da tehlikeli işlere olan adrenalin bağımlılığı da kalp atışını hızlandırıyor. Ha bir de AŞK.
Aşkın tiryakilik olmadan açıklamasını yapmak zaten mümkün olmamalıydı.
İşte sırf bu sebepten bir tiryaki size aşık olursa şanslısınız demektir. Hiç bir tiryaki kolay kolay bırakmaz.





